Evde canım sıkılmış, dışarı çıkıp dolaşmak istiyordum. Ama dediğim gibi ilçemizde gidecek fazla yer yoktu. Çocukluğumda yaptığım gibi, dere kenarına gidip, uygun bir yer olursa suya girerek serinlerim diye düşündüm. Bir şortla bir tişört giyip çıktım evden. Dere boyunca yürümeye başladım. Yaklaşık üç kilometre sonra büyük bir çınar ağacı olacaktı. Genelde insanlar orada oturup içki içer veya dereye girerlerdi. Ben de oraya yürümeye karar verdim. Çınar ağacının yanına geldiğimde tanımadığım iki kişi bir yerde, üç kişi bir yerde içki içiyorlardı. Bir de sırtı dönük oturan tek kişi vardı. Dikkat ettiğimde o tek oturan kişinin Halil abi olduğunu anladım. Selam verip yanına oturdum. Beni gördüğüne memnun olduğunu söyledi.
Sohbet ederken içtiği içkiden bana da ikram etti. Alkolle aram fazla olmadığından içmek istemedim aslında, ama kıramadım, yine de aldım. Portakal suyunun içine karıştırılmış keskin bir alkoldü, çok sertti. Havadan sudan sohbet ederken Halil abi bana, “Hayırdır, burada ne işin var?” diye sorunca, “Evde canım sıkıldı, derede uygun bir yerde yüzerim diye dolaşmaya çıktım, ama burası da çok kalabalıkmış!” deyip diğer oturanları gösterdim.
Halil abi, “Onlar benim elemanlar, biraz ileride bir bağ evi yapıyoruz, malzeme gelmeyince biz de paydos ettik, biraz içelim dedik!” dedi. “İyi de, neden ayrı ayrı oturuyorlar ki?” dedim iki kişiyi göstererek. Halil abi, “O ikisi Suriyeli, bizimkilerle dilde sorun yaşıyorlar da ondan!” dedi. Dediği iki kişiye dikkatli baktığımda oldukça genç olduklarını gördüm, diğerleri 45 yaş üzerindeydiler. Suriyeliler olsa olsa 20-22 yaş civarı idiler. Halil abi, “Ne o, çok dikkatli baktın, gençleri canın mı çekti?” dedi. Ben ise, “Hayır abi, öylesine baktım!” dedim. Ama doğrusu, gençler erkek güzeli, yakışıklı tiplerdi.
Halil abi kısık sesle, “Emre seni özledim, o gün çok güzel sex yaptık, ama tekrar görüşme şansı olmadı!” dedi. Ben de, “Fırsat olmadı abi, ama benim de çok hoşuma gitti o gün yaşananlar!” dedim. “Enişten gelirken söyle seni de getirsin, o sık sık geliyor benim eve!” dedi. “O günden sonra görüştünüz mü yani?” diye sorduğumda, üç işareti yaptı ve “İstersen akşam uğra, senle de takılırız!” deyip bana telefon numarasını verdi.
Yan tarafıma baktığımda Suriyeli gencin biri ile göz göze geldik. Bize doğru bakıyordu, hemen kafamı çevirdim. Halil abi de durumu fark etmişti, “Delikanlı senden hoşlandı galiba, seni sikmesini ister misin?” dedi. Ben de, “Nasıl olacak o iş?” dediğimde, “Sen az sabret!” dedi. Yerinden kalkarak üç kişilik gurubun yanına gidip onlara bir miktar para verdi ve tekrar gelip yanıma oturdu.
Adamlar içkileri bittikten sonra ayağa kalkıp, “Abi biz gidiyoruz, malzeme gelince ararsın!” deyip uzaklaşmaya başladılar. Onların gittiğini gören Suriyeli gençler de ayaklanıp gitmek istediklerinde, Halil abi onlara yarı Arapça yarı Türkçe, “Siz kalıyorsunuz, birazdan gidip inşaatta ortalığı toplayacağız!” dedi. Sonra da, “Gelin burada oturun!” diyerek karşımızı gösterdi. Gençler gelip karşımıza oturdular. Bana bakan gençle sürekli göz göze geliyorduk.
Halil abi bana, “Burada mı sikilmek istersin, yoksa inşaata mı gidelim?” dediğinde, “Fark etmez, ama nasıl olacak?” diye sordum. Halil abi bana, “Az bekle!” dyerek ayağa kalktı, üzerini soyundu, üzerinde sacede külodu kaldı. Sonra da, “Ben dereye giriyorum, hadi sen de gel!” dedi. Ben de hemen tişörtümü çıkardım ve şortumla dereye girdim.
Derinliği çok az olan suyun içinde Halil abi ile şakalaşıyorduk. Bazen fazla yakınlaşıyor, arada sırada suyun içinde götümü okşuyor, elimi tutup önüne götürüp bana yarrağını okşatıyordu. Ben kenarda oturanları unutmuştum bile. Birden Halil abi ile dudak dudağa öpüşmeye başladık. Halil abi kalçalarımı okşayarak şortumu yarıdan fazla sıyırmış, şimdi götüm tam anlamı ile Suriyeli gençlere seyir malzemesi olmuştu. Halil abi kulağıma, “Çaktırmadan arkana bak, ikisi de yarakları kaldırmış pantolon üzerinden okşuyorlar, olay istediğimiz gibi gelişiyor, hazır mısın iki Arap yarrağı yemeye, götverenim?” dedi. Ben de, “Evet sikicim hazırım, ama önce sen sik onlar görsün göt nasıl sikilir!” dedim.
Elimden tuttu, dereden birlikte çıktık. Beni gençlerin tam önüne yere yatırıp öpmeye başladı, ben de ona zevkle karşılık veriyordum. İki genç resmen canlı gay sex filmi seyrediyorlardı. Halil abi onlara Arapça bir şey söyledi ve tekrar dudaklarıma yumuldu. O sırada fermuar sesleri duydum, gençler oturdukları yerde pantolonlarını ve külotlarını çıkardılar. Belden aşağıları çıplak bir vaziyette oturmuş, yaraklarını okşuyorlardı. Halil abi bana, “Hadi dön deliğini yalayayım!” dedi. Hemen şortumu ve külodumu çıkarıp döndüm ve domaldım. Deliğimde Halil abinin ilk dil darbesini hissedince içim titredi ve “Ohhhh!” çektim.
Halil abi istersem gençlerin yaraklarını yalabileceğimi söyledi. Gençlere elimle yanaşın işareti yaptım. İkisi de dizlerinin üstüne çöküp yaraklarını ağzımın hizasına getirdiler. İki kalkmış kapkara ve gencecik yarak karşımda idi. Sırayla bir onu bir diğerini yalamaya başladım. Sık sık göz göze geldiğim genç onun yarrağını ağzıma alırken kafamdan bastırıp yarrağın kafasını gırtlağıma dayıyordu.
Yarağını yaladığım o genç Halil abiye Arapça bir şeyler söyledi, o da cevap verince birden dudak şapırtıları başladı. Anladım ki o genç yarağı ağzımdayken aynı anda da Halil abi ile öpüşmeye başlamıştı. Halil abi bir yandan öpüşüyor biryandan da yarrağını göt deliğime geçirmeye çalışıyordu. Diğer genç de vücudumun her yerini okşamaya başlamıştı, arada sırada elini götümün deliğine götürüp Halil abinin yarrağını okşuyor, bazen de göt deliğime ve Halil abinin yarağına tükürük bırakıyordu.
Halil abi götüme yarrağı köklediği gibi, “Ohhh ibnem benim!” diye diye sikmeye başladı. Halil abi ile öpüşen genç yarrağı ağzımdan çıkarıp benimle öpüşmeye başladı. Şimdi diğer genç Halil abi ile öpüşüyordu. İş iyice çığırından çıkmıştı, kim kimle ne yapıyor belli değildi. 10 dakika siktikten sonra Halil abinin gidip gelmeleri hızlanmaya başladı, anlaşılan boşalacaktı. Çok geçmeden de, “Geliyorum götverenim!” diye bağıra bağıra boşaldı. Oluk oluk döl içime akarken ben de o zevkle benle öpüşen gencin dudaklarını koparırcasına emmeye başladım.
Halil abi işini bitirip deliğimden çıktı ve anadan doğma dereye gidip suya girdi. Diğer genç hemen arkama geçip yarrağını bir hamlede deliğime soktu. Sokmakta da zorlanmadı, çünkü deliğim ağzına kadar döl doluydu. Birkaç gidip gelmeden sonra o da hırıltılar eşliğinde içime döllerini boca etti. Diğeri halen benimle öpüşmeye devam ediyordu. Beni siken genç de Halil abinin yanına gitti. Deliğimden iki kişinin dölleri dışarı doğru sızıyordu. Öpüşmeyi bırakıp, “Bekle!” dedim. Dereye gidip deliğimi güzelce temizledim. Ben geri gelesiye kadar genç tamamen soyunmuş, sırt üstü yatıyordu.
Hemen yarrağını ağzıma alıp ıslattım ve yarrağın üzerine oturdum. Tek hamlede köküne kadar içime girdi. Sürekli üzerinde oturup kalkıyordum. İkimizden de zevk sesleri çıkıyordu. O sırada Halil abi dereden çıkmıştı. Yanımıza gelerek yarrağını ağzıma soktu. Ben yarak yalarken altımdaki genç götüme pompalamaya başladı. Ama ne güzel zevkti. Diğer geç de yanımıza gelince Halil abi ağzımdan çıktı ve diğer genç ağzıma verdi.
Halil abi arkama geçip, “Sana bu yarrağı da sokayım da, iki yarak birden almanın zevkini yaşa enişten gibi!” dedi. Eniştemle ilgili kısmına bir anlam verememiştim. Hali abi beni öne doğru eğdi, deliğimi bol tükürükleyip yarrağın kafasını sokmaya başladı. Canım çok yanıyordu. Önceden de iki yarak almıştım, ama rahat bir ortamdı, burası rahat değildi. Altımdaki gencin de yüz ifadesinden canının yandığı belli idi. İki yarak benim göt deliğimde birbirini eziyordu. Halil abi bir süre uğraştıktan sonra kendi yarrağını deliğime tümden soktu. İki yarak deliğimde zorda olsa gitgel yapıyorlardı…
Bir süre sonra Halil abi boşalmaya yakın olduğunu, suratıma boşalmak istediğini söyleyip deliğimden çıktı ve önüme geçti. Ben de altımdaki yarrağın üstünden kalkıp Halil abinin önüne diz çoktüm. Gençler de Halil abinin yanına dikilmişlerdi. Üçü de 31 çekiyordu. Karşımdaki üç yarrağın suratıma boşalmasını bekliyordum. İlk etapta göz göze geldiğimiz genç acayip sesler çıkararak arapça kelimeler eşliğinde suratıma boşalmaya başladı. Boşalma değil adeta işiyordu, tazyikli şekilde fışkırıyordu dölleri suratıma. Diğer genç de tam boşalmaya başlamıştı ki, Halil abi, “Geliyorum ibnem, aç ağzını!” deyip, bütün döllerini ağzıma yüzüme boca etti. Yüzümün tamamı döllerle ıslanmış, yüzümden süzülen döller çenemden vücuduma akıyordu.
Boşalmaları bitmişti ve boşalan dereye gidiyordu. Göz göze geldiğim ve adını bile bilmediğim genç elimden tutup beni dereye götürdü. Hepimiz yıkandık ve dereden çıktık, giyindik. Halil abi bir sigara yaktı, diğer gençlere de ikram etti. Az önceki söylediği şeyi Halil abiye sordum, “Eniştemin iki yarak muhabbeti nedir?” diye. O da anlattı. Bu işçileri bulmak için İzmir’e giderken eniştem de onunla gitmiş. İşleri uzayınca, akşam İzmir’de kalmak zorunda kalmışlar. Otele gideceklermiş, ama eniştem, “Benim yiğen Ekrem var burda, burada otelde kaldığımızı duyarsa çok kızar, onu arayalım uygunsa gidelim!” demiş. Aramışlar.
“Ekrem bizi alıp eve götürdü. Kendisi işe gideceği için, (Siz evde yeyin için, ben geç gelirim, beklemeyin!) dedi. Biz de biraz içtik, alkolün etkisi ile sex yaptık. Aynı yatakta sızıp kalmışız, anadan doğma bir halde. Ekrem abin gelip bizi uyandırdı ve bir açıklama istedi. Enişten de her şeyi anlattı. Ekrem abin de, (Madem kapı açılmış, o kapıdan ben de gireyim!) deyip enişteni bir posta sikti. Bir posta da ben enişteni sikerken, Ekrem abin de ikinci yarrağı soktu eniştene. O şekilde defalarca sikiştik!” dedi.
Hava kararmaya yakınlaşmıştı. Halil abi gençlere kendi evinin anahtarını verip evine gitmelerini söyledi. Onlardan ayrılıp yürümeye başlamıştık ki, derenin diğer yanındaki tarladan biri, “Halil, bu gidişle ilçede sikmediğin genç kalmayacak galiba!” diye seslendi. Telaşla o yöne baktığımda, bizden birkaç ev ilerde oturan Rıfat amca ve kardeşi yan yana duruyorlardı. İçimden (Eyvah boku yedim!) dedim. Halil abi gülerken, Rıfat amca bu sefer bana seslendi ve “Emre korkma, kimseye bir şey söylemeyiz, sizin sayenizde gözlerimiz bayram etti, defalarca otuzbir çekip boşaldık. Hem Halil’in ilçede siktiği ilk ve tek kişi sen değilsin. Bir biz alışamadık erkek sikmeye, alışmış olsaydık yanınıza gelecektik!” dedi.
Ben epey bir korkmuştum. Halil abi korktuğumu hissetmiş olacak ki, yürümeye devam ederken, “Doğru diyor Rıfat abi, ilk sen değilsin, ilçede epey ibne siktim, ama hiç birinin diğerinden haberi yok. Sen nasıl kimleri siktiğimi bilmiyorsan, kimse de seni bilmeyecek!” dedi.
Biraz rahatlamıştım, ama yinede ilçede duyulursa ne olur halim diye düşünmekten kendimi alamadım. Okulun açılmasını dört gözle bekler olmuştum…